DİĞER
"Türk edebiyatı anı malulüdür. Yusuf Ziya sadece Yahya Kemal’in ibaresiyle ‘bu dar hendese’yi kırmakla kalmaz. Türkçenin en lezzetli sayfalarını yazar. Öte yandan ne kadar değinmese de arkada bir kuşağın çok kayda değer tablosunu, olaylarını kısa vurgularla aktarır geçer. Kitabı boydan boya okuyanlar gene de çok şey öğrenir. Unutulmuş, artık var olmayan bir Türkçenin kıvraklığı, çarpıcılığı cabasıdır."
"Tarihi dönemler, siyasi çevreler, şahsiyetler, zaman içinde soyut bir mahiyet kazanır. O dönemlerde yaşananlar ve yaşayanlar, zamanında ne ifade eder bilinmez, şahsiyetlerin her zaman pek çok çeşit olduğu unutulur, bazılarının şimdilerde etrafımızdakilere ne denli benzer olduğu düşünülemez. Hatırat, biyografi okumak bu bakımdan çok ufuk açıcıdır. Bunlara ‘portre’ yazılarını, kitaplarını eklemek gerek..."
Levent Cantek: Sadece yazarlar değil herkes çok yazıyor, çok şey söylüyor, çok konuşuyor. Dedikodu, magazin, tanışıklık, aktüalite çok karışıyor, böyle olunca biri hakkında yazmak zorlaşıyor
Yusuf Ziya Ortaç 1960’ta basılan Bir Varmış Bir Yokmuş kitabında Reşat Nuri Güntekin için şöyle diyor: Bize bir değil, iki değil, beş kalemin vereceğini tek başına verdi. Ama biz o çapta bir Avrupalı yazara verilen huzurun beşte birini ona veremedik
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık